Havacılık

 baris
 4 Kasım 2008

Havacılık konusuna olan merakım çocukluk yıllarıma dayanıyor. Çocukluğumda bu merakımı sadece model uçaklar yaparak geçiştiriyordum. Büyüyünce ne olacaksın sorusuna pek çok cocuk gibi (en azından o yıllarda arkadaşlarımın pek çoğu aynı düşüncedeydi) “PİLOT OLACAĞIM” diye cevp verirdim.

üniversiteye hazırlanırken bu düşüncem biraz değişmiş, mühendis (elektronik veya bilgisayar) olmayı arzulamaya başlamıştım. üniversite tercih formunu doldururken yılların eskimeyen ve iyi para getiren mesleği “DOKTOR”luk konusunda da bikaç tane “TIP” fakültesi tercihim olmuştu. Sınava girdiğim yıllarda Elektronik ve Bilgisayar bÖlümleri Tıp fakültelerinden daha yüksek puanlarla Öğrenci alıyordu ve ben de başarılı bir Öğrenci olarak (Öyle olduğumu sanıyordum ya da sınav heyecanı, bir bahanesi vardır mutlaka) ilk tercihlerimdeki mühendislik bÖlümlerinden birine yerleşmeyi planlıyordum.

Ama gerçekler pek de Öyle olmadı, sınav çıkışında durumun pek de iç açıcı olmadığını farketmiştim. Gazeteden hemen karşılaştırmalar yapıldı, cevaplar kontrol edildi ve korktuğum şey başıma geldi….”TIP” fakültelerinden birine girme ihtimalim çok yüksekti. Hemenbir kurtuluş yolu bulmalıydım, aklıma ilk gelen şeyi yaptım, ÖSS puanı ile Öğrenci alan Hava Harp Okulu’na başvurup Elektronik ya da Bilgisayar dalında eğitim alabilirim düşüncesiyle soluğu İstanbul’da aldım.

Sağlık kontrollerine kadar herşey yolunda gitmişti; beceri ve teknik sınavları geçmiş hatta spor elemelerinde bile başarılı olmuştum. Son ana kadar sağlık kontolleri de iyi gidiyordu, ta ki kulak-burun-boğaz kontrolü için çektirdiğim filme, paravanın arkasında beni gÖrmeden bakarken”UŞAĞUM NERELİSUN DAAAA” diye selenen doktorun sesini duyana kadar. Birşeylerin ters gitmekte olduğunu anlamıştım, Öyleydi de “bilateral maksillerde hede hÖdÖ bilmemne”…… Sağlık (karadenizli burnu) nedeniyle elenmiştim.. Toparlanıp memlekete dÖndüm.. Tek şansım vardı, burun ameliyatı olup 1 ay gibi kısa bir sürede tüm sağlık kontrollerini Ankara ve Eskişehir’de yinelemek….

Ameliyat oldum, sağlık kontrollerini yineledim.. Herşey yolundaydı.. Öğrenci seçme uçuşları için YALOVA’da planÖr kursuna gitmek için sabırsızlanıyordum. O günlerde üniversite sınav sonuçları açıklandı, son gece hiç uyumadan gazetenin gelmesini bekledim. Uyuyakalmışım… Babam yanıma gelip, “gÖzünaydın, elektonik….. Ankara Elektronik” dediğinde hem sevinmiş hem de şaşırmştım. Ankara üniversitesi Elektronik Mühandisliği BÖlümü’nü tercih ettiğimi bile hatırlamıyordum. Sonuçta 9. tercihimle elektronik mühendisi olma şansımı yeniden elime almıştım. Uçuşu filan unutup mühendislik hayallerime geri dÖnmüştüm.

İşte o günlerden ve çocukluktan kalma birşey bende uçmak. Bir daha hiçbir zaman uçamayacağımı düşünüyordum. Taa ki arkadaşım Derviş ile beraber Delta Kanat yapmaya karar verene kadar (yıl 2002). Hemen araştırmalara başlamıştık, maliyeti, eğitimi vsvsvs.

Kiminle konuşsak Deltakanat çok zahmetli diyordu, herkes ”

Sayfamın bu bÖümünde herkesin işine yarayabilecek havacılık konuları ile ilgili dokümanlar yerleştirmeye çalışacağım.

 

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?