Sakarya Deprem

 baris
 17 Haziran 2006

<p>

17.08.1999 saat 03.02 … Uyuyorum.. hiCbir$eyin farkInda olmadan yataGImda en derin uykumdayIm… TelefonlarIm CaLIyor…. Zar zor kaLkIyorum yataGImdan… ACIyorum.. Telefondaki ses… “BarI$… deprem oldu.. hissetmedin mi? ben dI$ardayIm….” diyor.. hissetmedim.. uyku sersemliGinde neler olup bittiGini de farketmedim doGrusu… YataGImdan kaLkIp I$IGI achmak istedim.. ElektrikLer kesikti… Yawa$ yawa$ telefon konu$masInIn bir rUya oLmadIGInI anlIyordum… Annemin oLdUGU odaya gidip.. Annemin ba$ucuna oturdum.. Sakin bir ses tonuyla annemi uyandIrmaya caLI$tIm…

</p>

-Anne, kalk.. hadi kalk…! (sesimdeki titremeyi ben bile hissediyordum)<br>

-Ne oldu…!!! (Bir terslik oldugunu anlamis kendini hazirlar gibiydi)<br>

-Kalk anne… otur $oyle<br>

-I$IGI acsana OGLum<br>

-Elektrikler kesik anne… (bu cumle daha da meraklandirmisti onu…)<br>

-Ne olduuu!!!<br>

-Deprem oldu anne.. Kalk dI$ari cikalim….<br>

<p>

Kalktik, annemi disari cikardim.. Tekrar eve girip el telsizimi aldim…Roleleri gezinirken konusmalara rastladim… Herkes depremi konusuyordu.. Ben de uyandigimi ve dinlemede oldugumu soyledim… Hazin olayin haberleri yawas yawas geliyordu… Kocaeli, adapazari ve istabulu etkileyen Anakara da da oldukca guclu hissedilen bir deprem sozkonusuydu….Bu sirada coktan uyanmis olan ust kat komsum balkona cikip oturmus..Telas icindeydi.. Bizim seslerimizi duymaya baslayinca o da rahatlamis..Onu almamizi istemisti. Ust kata cikip onu da bahceye indirdim… Heryer karanlikti.. Etraftaki insanlar telsizin sesini duyanla herkes evimin bahcesine toplanmisti…. Tanidiklari aramaya basladim….

</P>

<p>Bu sirada is arkadasim Meral de benim evime dogru gelmisti… Evden kisadalga telsizimi cikarip arabanin akusune bagladim.. Catidan anten kablolarini yola cekip cihazi calistirdim.. Frekansta hareket baslamisti bile.. istanbul’dan Aziz bey (TA1E) coktan yola cikmis bolgeye gidiyordu… Ben daha fazla duramazdim.. Vakit kaybetmemek lazimdi..  Bir an dusundum… Gideyim.. oraya gideyim ama ben ne yapabilirim ki….. Sonra gidersem mutlak yapacagim birsey vardir diye dusundum.. Frekanstaki arkadaslara bilgiyi gectim.. Aziz bey Kocaeline geciyordu.. Oyleyse ben de Adapazarina gecmeliydim.. Hemen toparlanip arabanin bagajina 40-50 merte kablo atip kisadalga telsizimi de alarak yola ciktim…. Annemlere eve girmemelerini bahcede oturmalarini soyledim….. Yolculuk basladi.. Acelemiz vardi.. hem de cok acelemiz vardi…. Yollar bombo$tu… Garip bir sessizlik vardi….. Sabahin erken vakti olmasindanmiydi yoksa ba$ka bir gariplik mi vardi bilmiyordum ama garip bir sekilde karanligin ve sessizligin icine saatte 180-200 kilometre hizla daliyorduk…. Meral ve ben bolu daglarini son surat a$arken olayin ne denli buyuk boyutlarda oldugunun tam anlamiyla farkinda degildik ama bir kulagimiz radyoda, vardigimizda neyle karsilasabilecegimizi ve neler yapabilecegimizi tartisiyorduk…

</p>

<p>

2 saatten fazla bir sure son surat gittikten sonra bolu dagi eteklerinden eski E5 yoluna donduk.. Cunku otoban kapanmisti… Trafik, bolgeye yaklastikca yogunlasiyordu,…. Adapazari girisine birkac kilometre kala artik trafik tamamen durmus.. Bolgeden uzaklasmaya calisanlarla trafik allak bullak olmustu.. 2 saat kadar oldugumuz yerde bekledik… El cihazimla roleleri dolasirken Adapazarindaki arkadaslarin haberlesmesini duydum…. Onlara bolgeye gelmekte oldugumu soyledim.. Yanimda kisadalga telsiz var dedigimde arkadaslar cok sevinmisti.. Cunku sadece VHF leriyle lokal haberlesebiliyorlardi…. 2 saat sonunda trafik yawas yawas acildi.. sehre girdik…  Karamsar seyler yazmak istemiyorum ama.. sehre girerken meral de ben de susmustuk… Cunku yol boyunca konustuklarimizdan cok daha fazla dehset verici bir manzarayla karsikarsiyaydik…..

</p><p>

TAS TAS USTUNDE KALMAMI$ deyimi boyle bir durumu anlatmak icin soylenmis olsa gerek….. Binalarin pek cogunun en alt 1 veya 2 kati yoktu.. bunlar iyi durumda olan binalardi diger binalarinsa hicbirseyi kalmamisti.. Adapazarina her ay en az 1 kez gittigim icin (i$im dolayisiyla sokaklari ve evleri az cok biliyordum… Hatirladigim koca koca binalar yerle birlesmis.. katlar arasina kagit   sokulmayacak hale gelmisti…  Amatorlerden bir arkadas bizi karsilayip.. ara ve arka sokaklardan bizi kriz masasinin oldugu valilik binasinin oldugu bolgeye ulastirdi…. Valilik saglam gorunuyordu ama hemen yanindaki bina hamburger misali kat kat yigilmisti yere… Zamaninda 15-20 metreden daha yuksek olan binanin yuksekligi simdi ancak birkac metre kadardi.. Kisa bir tanisma merasimi oldu…. Gecmis olsunlar.. bassagliklari…. Zaman is zamaniydi…. Yapabilecegim ilk sey kisadalgayi aktif hale getirmekti…. Anten gerekliydi.. Bir amator icin anten imal etmek zor degildi…. kabaca kulaChla olchup boyunu kestirdigim elektrik kablolari arasina orada buldugum bir araba fren plastigini izolator olarak baglayip anteni hazir hale getirdim. valilik binasinin onundeki bayrak diregine tirmanip antenin bir ucunu bagladim.. diger ucunu da yerde bir calis parcasina bagladim…. Cihazi akuye bagladik.. actik.. band basindaki afet haberlesme frekansina gectim…  AFET HABERLESMESI coktan baslamisti…. Frekansta ankaradaki kriz masalari da vardi.. Arkadaslara Adapazarindaki istasyonunda aktif oldugunu belirttim ve o anda kisadalga trafigide yogun bir sekilde baslamis oldu…. Adapazarindan disari acilan tek iletisim araci o an onumuzde duran kisadalga telsizdi….

</p><p>

Tum sehrin tek cikis kapisiydi.. televizyon ekipleri gelene kadar da oyle oldu..  VE HATTA GELDIKTEN SONRA BILE..!!!  Artik problemlerden biri asilmisti… Kriz masasinin haberlesmesi az da olsa yoluna giriyordu. Herkes garip bir sok halindeydi… VALi coktan cileden cikmis.. $OK durumundaydI. AsLinda uzun bir sure bizim orda ne ile ugrastigimizi da anlayabilmis degillerdi ama Ankara’dan gelen mesajlari onlara vermeye ve isteklerinin teyitlerini ankara dan almaya baslayinca onlar da yawa$ yawa$ bizim gerchekten i$e yarar bir$eyler yapmakta oldugumuzu anlamaya baslamislardi. Biraz olsun rahatlatmistik onlari.. O yiginti icinde, cilgina donmus insanlarla basetmekte tek basina   olmadiklarini hissetmislerdi belki de biraz… Bulunduklari durumu telsizin mikrofonunu eline alarak VALi.. karsisinda Ankara’nin oldugunu bilerek tekrar tekrar anlatiyordu.. “YARDIM ISTIYORUZ” cumlesini kac kere tekrarladigini bilmiyorum ama… Her kurdugu cumlede biraz huzun, biraz caresizlik biraz da yalwarI$ vardi…. Kriz masasinin hemen arkasindaydik… Herkesin tek umidi oldugumuzu hissettigigim anlar oldu dersem bu pek de yanlis olmaz… Kriz masasi yazdigi her mesaji bize uzatiyor.. ve bunun ulasmasi gereken yere ulasacagini bilerek bizim emin ellerimize teslim ediyordu….

</p><p>

Kriz masasi cok cok cok cok ama  cok yogundu…. Caresizlik icindeki insanlar kriz masasindakilere dertlerini anlatmaya  calisiyordu… Kriz masasindaki insanlarin cok ozverili calistigina inaniyorum.. Ancak onlarinda yapabilecegi pek fazla birsey yoktu.. Kriz masasi ekibindende yakinlarini kaybedenler vardi.. Ama anladigim kadariyla o anda insanlar herseyi unutmuslardi… ir aileden 5-6 kisinin enkaz altinda kalip hayatini kaybettigini bile bile hickimse ailesindeki 1 ya da 2 kayibin sozunu bile edemiyordu.. Belki utancinda.. belki de karsisindakinin acisinin daha da buyuk olusundan… Ama orda gordugum $u ki.. herkes artik kendisini ve kendi acilarini unutmus… Ne yapsam… nasil yardimci olsam derdindeydi…  Amatorler arasindan da kayba ugrayanlar vardi.. Kimisi maddi olarak da zarara ugramisti.. sehirdeki halkin %99’u gibi…. Arkadaslardan biri “depremden sonra ailemde kayip olmadigini gorunce.. dukkana gidip baktim.. bina yerinde yoktu.. hicbirseyle ugrasmadan direk buraya geldim… orasi icin yapilacak birsey yoktu ama burda bir ise yarayabilirim” demisti….  Insanlar ,kriz masasindakilere ulasamayanlar, bize gelip dertlerini anlatiyorlardi.. bizim de elimizden pek fazla birsey gelmiyordu…. Neticede o an yapabildigimiz tek sey kriz haberlesmesini saglamakti.. Sehre girdikten sonra defalarca gozlerim yaslanmisti.. Ama insanlarin caresizligini gordukce gozyaslarima hakim olamiyordum.. Sadece guclu olmam gerektigi..

</p><p>

henuz yapabileceklerimin yeni baslamakta oldugunu bilmek bana guc veriyordu.. ORDA HE#PIMIZ BIR YUREKTIK…..  Haberlesme aksamadan devam ediyordu.. kriz masasinin Ankara baglantisi sorunsuzdu… Ama bunun disinda hicbir kurum ya da insan disariyla iletisemiyordu…. Istasyonun isletmesini ordaki arkadaslara birakip el telsizlerimizle sehirde  dolasmaya cikmak istedigimizi soyledik… Kriz masasindaki arkadaslar Adnan Menderes Caddesine dogru gitmemizi, o tarafta gocuk altindan sesler duyuldugunu soylediler.. Bilgiyi teyit etmemizi istediler… Meral ve ben elimizde hicbir alet edevat olmaksizin, sadece elimizdeki telsizle o tarafa yoneldik… Aklimda hep ayni soru donup duruyordu “NE YAPABILIRDIK….!!!!” Insanlara soruyorduk….

bilgi toplamaya calisiyorduk…..  Yol kenarinda oturmus bir aileye rastkladik… Iki kiz cocuk anne ve baba.. Kizlardan biri yaralanmisti.. Bir kolu kirikti sanirim… Sargibeziyle omusuna asilmis… basi bandajlanmis…. pansumani yapilmisti… Konusurken acilarinin cok fazla oldugunu ancak hastahanede fazla kalmak   istemedigini cunku kendisinden cok daha fazla saglik hizmetine ihtiyaci olan agir yaralilar  oldugunu o yuzden hastane de kalmadigini soyledi…. Kardesiyle birlikte, bizi yetkili ve hizmet etmeye calisan birileri olarak gorduklerinden olsa gerek… “size nasil yardim edebiliriz.. biz de sizinle gelelim diyerek” yerlerinden dogrulmaya calistilar.. o anda farkettim… Kolu ve basi sarili olan kizin ayagi da cok kotu derecede yaraliydi.. Ama yine de icinde o ASiL duygu vardi.. o halde bile yardim cabasindaydi…. O o durumunda bunlari dusunuyordu.. oyleyse biz vakit kaybetmemeliydik… Yardima gitmeliydik.. ama NASIL/…..?  Onlara teskkur edip.. kendilerine dikkat etmelerini soyleyerek cadde boyunca ilerledik… Herkese soruyordukl.. Ses aldiginiz gocukler var mi diye…. Yasli bir adam genc birini isaret ederek.. “ona sorun.. o asker ariyordu.. gocukleri var… bizimkiler OldU” dedi…. OLDU.. OLDU/….. Olmek artik siradanlasmisti o insanlarin kafasinda…”bizimkiler OldU”…. ….. ….  Ortalikta pek bir ekip yoktu.. en azindan gorunurde yoktu.. belki hepsi bir gocuk bolgesindeydi…. Ya da henuz tam organize olunamamisti….. Genc adama gittigimizde elimizdeki telsizi gordu.. Gozlerinin isildadigini hissettim…. “Gorevlimisiniz?” sorusuna “yardim icin burdayiz” cevabini verdik… Gorevlimiydik degilmiydik .. biz de bilmiyorduk.. ama yardim etmeye calisiyorduk.. PEK COK GOREVLININ yapmaya calistigi gibi..!!!!!!!  Bizi bir binaya goturdu.. altinda 3 kisi varmis.. hepsi canliymis.. bizi binanin arkasina goturup.. kucucuk bir deligi gostererek.. burdan konusuyoruz onlarla dedi.. seslendik.. sesimize bir bayan sesi karsilik verdi… Ona merak etmemesini yardim cagirmakta oldugumuzu soyledik…. Onun boyle  bir habere o kadar ihtiyaci vardi ki.. Meral onunla konusuyor onu rahatlatmaya calisiyordu…. Onun buna cok ama cok ihtiyaci vardi.. gocuk altindakilerden biri kucucuk bir cocuktu.. aglama sesi geliyor.. ardindan ses kesiliyordu….. Nerde oldugunun farkinda bile degildi.. belki emzigini kaybettigi icin belki karni aciktigi icin ya da altini islattigi icin agliyordu.. ama bu aglayis onlarin kurtulusu olacakti.. Etrafta hicbir yurek bu aglamaya dayanamiyordu..  eltelsizinden kriz masasindaki arkadaslara ulastim.. durumu izah ettim.. acilen ekip gelmesi gerekiyordu… Valilik kriz masasina ikletildi.. bir muddet sonra tekrarhatirlattim.. belki hemen akabinde yeniden anonslayip yardim istemistim.. gecen her saniye cok uzun saatler gibi geliyordu insana gocugun basinda beklerken… tekrar tekrar tekrar mesaj gectim.. gereken kesici aletlerin tarifini gocugun durumunu anlatiyor gelecek ekibin bu malzemeyi yanlarinda getirmesini istiyordum.. Sonra askerlerden olusan bir ekip geldi…. onlar calismaya basladiginda yhemen yan bina da genc bir cocugun oldugunu ogrendik.. ekibe bunu da soyledikten sonra yoklumuza devam ettik.. aklimiz orda kalmisti ama artik orda durup kurtarmayi seyredemezdik….

</p><p>

belki bir sonraki bina da baska bir canliya rastlayacaktik…  Karsi binada da canli vardi oraya gittik.. Orda durum daha da farkliydi.. insanlar bize bagirip cagiriyorlardi… Defalarca kriz masasindan yardim istemisler.. en azindan bir balyoz bir demir testeresi istemislerdi.. Cunku bunlar o cani kurtarmak icin yeterliydi.. Onlar tum enerjileriyle calisiyorlar ama ellerindeki aletler yetersiz kaliyordu.. 2 genc ellerindeki KESER ile koca betona delik acmaya calisiyorlardi…. Acmislardi da ama ellerindeki KESER artik yuvarlak bir metal halini almis o sert darbeler tum islevselligini kaybetmisti… kriz masasina ilettik.. sonra gecip karsidaki askerlere soyledik… bu caddede cok gocuk ve bu gocukler altinda cok canli oldugunu iletiyorduk kriz masasindakilere….. Oyleydi de… yarali olanlar da vardi… ve zaman alehte isliyordu….  Diger enkazda calisan askerlerin komutanina durumu iletmistik ama onlar da ordan oraya kosusturmaktan bitkin dusmuslerdi belli ki…. Bunu anlatmak icin komutanin birsey soylemesine gerek yoktu.. bakislari anlatiyordu herseyi… Caddedeki turumuz bitmisti.. Ama ADNAN MENDERES CADDESi ARABALAR DURAGI   aklimizdan cikmayacak bir adresti…oranin tarifi buydu… sokak numaarsi diye bir kavram kalmamis cadde uzerindeki evler karsiberi birbirinin icine girmisti…. Yanimizdaki 1 sise pet suyu insanlarla paylasiyorduk.. Hava cok sicakti ama kimse terlediginin farkinda degildi.. kaynama derecesine gelmis bir damla su insanlarin bogazinda buzlu su etkisi yaratiyiordu….  Kriz masasina cagrildik.. haberlesmede sorun vardi… Kosar adimlarla bilmedigimiz caddelerde enkazlar arasinda sora sora valilik onune gelip aksakliga mudahale ettik… Ortalik cok hareketliydi.. Bakanlar gelmislerdi…. Icisleri Bakani Sayin Sadettin Tantan ve Bayindirlik ve Iskan bakani sayin Unal…. kriz masasini ziyarete gelmisti…. Var olan tela$ ikiye uce katlanmisti….  Duyuyordum.. bakan soruyordu.. “telefonlar telsizler calismiyor mu ?” cevap “HAYIR” di…. Bakanlar da bizim ilk geldigimiz andaki $Ok durumundaydi…. gozlerini kaldirip etraftaki binalara ve insanlarin gozlerine bakamadiklarini hissediyordum…..hepimiz magdurduk…. Kriz masasindakiler cekine cekine bizi gostererek.. “onlar ankara ile konusuyorlar” dedi….

</p><p>

Bakanlar yanimiza geldi… bilgi verdik… hangi kurulussunuz diye sordular.. ama verecek bir cevabimiz yoktu.. Gonulluyuz biz.. dedik… amator telsizci (shu amator kelimesinin gercek anlamini aciklamakta ne zor istir bir kez daha anladim.. neyin amatoru…. tum profesyonel haberlesme sistemleri kesilmisken.. amator adi verilen bizler en profesyonel haberlesmeyi yapiyorduk.. her neyse) bakan talimatlar yagdirmaya basladi… biz de mesajlari ankaraya gectik.. mesajlarin teyidi geldikce.. bakan olaya daha da bir gururla bakiyordu… veridigi tum mesajlara gerekli makamlardan teyitler geliyordu..  bir ara Bayindirlik bakani dayanamayip mikrofonu aldi ve talimatlari kendisi gecmeye basladi… O anI da hic unutmayacagim anlarin arasina kaydettim.. Bizimle gurur  duyuyordu… Ovguler yagdiriyordu… Ozverilerimiz onu cok mutlu etmisti…. bize yardimci olacagina soz verdi.. nasilsa hepimiz ankaradaydik… Ama o meclisteydi.. yardim edecekti bizlere.. Ankarada mutlaka yanima gelin dedi.. Umarim bunu teklif ettigini unutmaz.. Cunku (olmamasini isteris ama) bir sonraki felakette biz yine felaket bolgesine ilk gidenler olacagiz … amacimiz bir sonraki   felaketi daha guclu karsilamak… Kendi imkanlarimizin (maddi ve manevi) ustune cikamadigimizdan bir devlet  yardimi bizleri felaketlere karsi daha guclu hale getirecekti..  Amator telsizcinin tek gorevi afet haberlesmesi degil tabii ki.. anlatmakla bitmez bu ulkeye faydamiz… Bize devlet destegi hic de fena olmazdi.. Bu konu yaz yaz bitmez… zaten yaraliyiz hepimiz…. bakanlarimizin ici biraz olsun rahatlamisti sanirim.. haberlesmesi vardi kriz masasinin… Asli gorevlerini zaten yapiyoirlardi ve ankarayla da irtibatlari vardi.. Olabilecegin en iyisi buydu sanirim…. Arada bir de soyle bir olay oldu…. Ulkemizin Ulusal Radyo televizyon kurumu TRT nin naklen yayin araci da bolgeye gelmis.. onlar da hemen yanimiza konuslanmisti…. Arkada bir UYDU telefonu kurmaya calisiyorlardi… bakana haberi gelmisti.. arkadaslar kurmaya calisyorlar ama sorun varmi$.. bakan bize bakti..  bakin bunlar bu isin profesyonelleri…. cocuklar bir el atin.. gururlanmamak elde degildi… gidip arkadasa yardim ettik ve uydu telefonu calisti..  ama o an beni dumur eden olaylar ust uste gelmeye basladi… Muhabir telefionu kapti ve patir patir.. ” abi yayina girelim telefonu kapatmayin acik kalsin…. guzel haberler var” allahim keske duymasaydim…. “GUZEL HABERLER”… duymamis gibi de yaptim.. ama bildigim shu ki o telefon ne bolgedeki birilerinin ne de kriz masasinin hizmetine hic girmedi…. Belki o telefon cok ise yarayacakti ama kimse yanina yaklastirilmadi bile…..

</p><p>

Buna ragmen BASBAKANIMIZ bile “bolgeden sadece televizyon kanallari ile haber alabiliyoruz” demesi bizi uzuyordu.. Herseyimizi ortaya koyup orda birseyler yapmaya calisan bizler.. (tenkit etmek istemiyorum ama) telefonlarini bile paylasmayi goze alamayan (kirici olmak istemem) gozu donmus televizyon kanallari mi ? Asli bir gorevimiz vardi ve onu yapmaliydik… Bakanlar muste$arlar sozler verdiler… geldiler gectiler… elzem olan birseyler yapmakti… isimize geri donduk…. Mudurler, genel mudurler telsiz sistemimiz uzerinden mesajlar geciyor sistemin amator ruhlu insanlara ait oldugunun farkina bile varmiyorlardi.. her neyse…  Meral ve ben tekrar gocukler arasinda dolasyama ciktik,…. Bir canlinin daha sesini duymak.. Ona gunesin renklerini tekrar gormesi icin yardimci olmak tek amacimizdi…. Caddeler, sokaklar….. heryer yiginti halindeydi…. Olu sayisi o siralarda henuz 100 e yaklasiyordu.. ama sokaklari dolduran gozu yasli insanlara baktyikca sadece 100 lerle kalmayacagini kestirebiliyorduk….  Simdilik isten arttirdigim vakitte bu kadar yazabildim.. yaklasik 1 haftalik calismanin sadece yarim gununde olaylar boyleydi.. Asil bundan sonrasi cok daha acikli hikayelerle dolu.. ama artik yazmaya biraz ara vermek istiyorum…  Bolgede yakinlarini kaybeden herkese allahtan rahmet.. kalanlara sabir diliyorum….  Bunlari yaziyorum.. yazacagim.. cunku butun bunlardan ders almaliyiz…

</p><p>

Baris Dinc 73’s DE TA7W – 4K0TA

 

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?